Ermeni Meselesi (Armenian Genocide)
 
  Ana Sayfa
  Ermeni soykırımı iddialarını Atatürk nasıl yanıtlamıştı?
  Uğur Mumcu'dan Gizli Belgelerle Ermeni Olayı
  Nutuk'ta Ermeni Konusu
  Ermeni soykırımı iddiaları
  Ermeni Soykırımı Dedikleri
  Yer Değiştirme (Tehcir)
  Xocalı Soyqırımı
  Ermeni Yasa Tasarısı'nın İçeriği ve İddialara Verilen Cevaplar
  Neden Soykırım Değil
  Cezayir'deki Fransız Vahşeti
  Ingilizlerin Aborjin Soykırımı
  AB'nin Katliam ve Soykırım Sicili Raporu
  Bizi Suclayanlara Bir Bakalım
  Forum
  Faydalı Site ve Programlar
  Faydalı Linkler
  Sinema İzleyin
  DJ lik Yap
  İlginc Bir Zeka Testi
  Kardes Siteler
  Siteni Ekle (Reklam)
  Ziyaretçi defteri
  İletişim
  Uğur MUMCU
  => Eserleri - 1
  => Eserleri - 2
  => Eserleri - 3
  => Ödülleri
  => Öldürülmesinden Sonra Verilen Ödüller
  => Sesleniş
  Anıtkabir Özel Defteri
  Hoşgeldiniz
Eserleri - 2
Terörsüz Özgürlük

"Uğur Mumcu'nun Türk köşe yazarlığına yepyeni bir hava getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Keskin bakışlı bir gözlemci, belgesel bir eleştiricidir o. Güçlü hukuk mantığını çok kez ince bir mizah çizgisi ile çerçevelediği için, yazıları ne denli ağır olsa da okura ferahlık verir.

Uğur Mumcu'nun yazıları bugün günceldir. Bunlar, yarınki kuşaklar hesabına kuşkusuz ibret alınması gereken birer tarih dersi yerine geçecektir."

-Nadir Nadi-



Papa - Mafya - Ağca

Birçok insanda en karmaşık sorunları birkaç genel soyut sözcük ile çözümleme alışkanlığı vardır. Papa'ya suikast girişimi ile İpekçi cinayeti de çoğu kez bu alışkanlıklarla ele alınıp, değerlendiriliyor. Oysa terör olgusunun ardındaki karmaşık nedenleri, genel sözler ve soyut kuramsal yaklaşımlarla algılanmanın olanağı yoktur.
İpekçi cinayetini, daha önce Cumhuriyet Gazetesi'nde dava belgelerine dayalı olarak incelenmiş ve somut kanıtları değerlendirmeye çalışmıştım. Papa'ya suikast girişiminden sonra Ağca'nın ilişkileri içeride ve dışarıda çok değişik açılardan değerlendirildi. İpekçi cinayeti de değişik açılara göre yorumlandı. Papa suikastı üzerindeki CIA ve KGB kaynaklı görüşler ise olayları büsbütün karmaşık niteliğe soktu.

Liberal Çiftlik

"Ekonomimiz alaturka, liberalizmimiz arabesk, sermayemiz nazlı, iş adamımız narindir. Ekonomide serbest, siyasette grekoromen güreşiriz. Ama hep tuş oluruz. Uçan kuşa borcumuz var, uçmayana hıncımız... Devrim yasak, evrim sakıncalı, döneklik yararlıdır azgelişmiş demokrasimizde.

'Güleriz ağlanacak halimize' derler ya; ağlanacak halimize biraz da gülmek istedim. Ne yapayım! Şimdiye dek, kızarak yazdım anlamadılar. Şimdi gülerek yazıyorum; belki anlarlar!.."

Devrimci Ve Demokrat

"Türkiye'de devrimci birikim, bölgede ulusallık ve bağımsızlık ilkelerini yerleştirecek bir devrimci siyaseti oluşturup geliştirebilir. O görkemli ulusal kurtuluş tarihine sahip olan Türk halkı, bu siyasetin doğal mirasçısıdır.
Ne Amerikan emperyalizminin işbirlikçiliği, ne Sovyet güdümü, ne de Tanzimat batıcılığı...
Ulusallık içinde devrimcilik özgürlük ve bağımsızlık!..
Devrimci siyaset işte budur!"

Aybar İle Söyleşi Sosyalizm ve Bağımsızlık

"Çağdaş uygarlık, dünya kültür birikiminin doğal mirasçısıdır. Sosyalist kültür de bu mirasın ayrılmaz parçasıdır."

-Uğur Mumcu-

Uğur Mumcu'nun, bu kitapta okuyacağınız Mehmet Ali Aybar'la söyleşisi iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Türkiye İşçi Partisi (TİP) olgusu anlatılıyor. İkinci bölümde de Marksizm, özgün kaynaklarına inilerek tartışılıyor.
Sosyalizmin yıkıldığı savunuluyor. Mumcu da, Aybar da artık aramızda değil. Böyle bir ortamda bu kitap gençler için çok ilginç olabilir. Eskilerse geçmişi, bugünü ve kendilerini yeniden sorgulamak olanağını bulabilirler.

İnkılap Mektupları

"İhtilal örgütleri niçin kuruldu? İlk ihtilal örgütünü kuranların düşünceleri neydi? Dünyaya ve Türkiye'nin sorunlarına nasıl bakıyorlardı? Nasıl örgütlenmiş ve nasıl başarıya ulaşmışlardı? Bunları bilmeden, sağlam temellere dayalı sağlam bir demokrasi kurmaya olanak yoktur.

27 Mayıs, cumhuriyet döneminde yaşanan bir 2'nci Meşrutiyet gibidir. 27 Mayısçılar da ittihatçılara benzer ittihatçılar için 'yoksul öldüler' derler. Köksal 'da, eylemiyle son ittihatçılardan biriydi. Onlar gibi yoksul ve yalnız öldü. Son yıllarda devlet yönetiminde, Osman Köksal benzeri görevler üstlenen kaç kişi, son günlerini sıkıntı ve yoksullukla pençeleşerek geçirdi, söyler misiniz?"

Rabıta

"... Uğur Mumcu'dan sözederken her zaman "Yiğit genç dostum ve değerli meslektaşım" derim. Bu kez de, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak uğruna her tehlikeyi göze alarak, ülkenin dışında ve içinde yuvalanmış Türklük düşmanı bütün İslamcı örgütleri -Atatürk'ün devrimci, laik cumhuriyetini emanet ettiği gençlerden biri olarak- usta bir gazetecinin ve her yazdığını belgeye dayandıran bir bilim adamının dikkat ve titizliğiyle araştırdı ve çıkarıp ortaya koydu. Gerçekten kutlanası bir hizmet oldu bu..."

-Hıfzı Veldet Velidedeoğlu-



12 Eylül Adaleti

12 Eylül, bir metamorfozun adıdır. Eğitimden hukuka, herşeyin tümüyle değiştiği bu dönemden sonra artık hangi taşı kaldırsanız altında 12 Eylül var. Bugün yaşadıklarımız, öncesiz sonrasız, hep var olan şeyler değil. 12 Eylül ile birlikte topluma zorla giydirilen bir deli gömleği.

Bu yapının oturabilmesi için hukuk da amansızca kullanıldı. Ancak, hukuktan önce adalet kavramı var. Adalet, bir ideal durumun, özlemin adı. Hukuksa, adalete ulaşmanın yollarından sadece biri. Hukuku kullanarak, adaletsizlik de yaratabilirsiniz. Parlamentodan çıkan metin, hukuktur ama mutlaka adalet değildir. İşte 1982 Anayasası, işte 141-142 ve benzerleri...

Bu kitabın adı, bu nedenle 12 Eylül Adaleti. Çünkü okuyunca, hukuk diye değil, adalet diye sızlayacak vicdanınız.

Bir Uzun Yürüyüş

"... Dostu ve düşmanı şunu kabul etmelidir ki Boran, sosyalizm kavgasında en soluklu ve dirençli olanlardan biriydi. Sosyalizm inancından bir an bile geri dönmedi. Uzun savaşım yıllarının son günlerinde çelişkili çizgiler çizse de, genel doğrultusundan hiç ödün vermedi; çileli ve acılı oldu.
1 Mayıs olan doğum tarihi, bir bakıma, Boran'ın Marksizm'le bütünleşen siyasal ve ideolojik çizgisini de belirlemiş oldu...
TİP olayı yaşandı. Aynı olayı bir kez daha yaşamak artık olası değildir. Fakat yaşanan bu olaydan, aradan geçen bunca yıldan sonra ders çıkartılmaz mı? Sanıyoruz, arayanlar için, bu röportajlarda böyle dersler de-hem de bol bol-var!..."

Tarikat - Siyaset - Ticaret

"Türkiye bir İslamcı devlet değildir, laiktir, laik kalmalıdır.Ve laik kalacaktır. Amerikancı bütün etkilere karşın Türkiye kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyaseti yine kendisi uygulayacaktır.

Müslümanlığı, bir antikomünist ideoloji alarak Türkiye'nin komşularına karşı kullanmak, hem İslam dinine saygısızlıktır, hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni sonu gelmez bir serüvene itmek demektir."

 
Bugün 41 ziyaretçi (46 klik) kişi burdaydı!
Artıway  
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol