Ermeni Meselesi (Armenian Genocide)
 
  Ana Sayfa
  Ermeni soykırımı iddialarını Atatürk nasıl yanıtlamıştı?
  Uğur Mumcu'dan Gizli Belgelerle Ermeni Olayı
  Nutuk'ta Ermeni Konusu
  Ermeni soykırımı iddiaları
  Ermeni Soykırımı Dedikleri
  Yer Değiştirme (Tehcir)
  Xocalı Soyqırımı
  Ermeni Yasa Tasarısı'nın İçeriği ve İddialara Verilen Cevaplar
  Neden Soykırım Değil
  Cezayir'deki Fransız Vahşeti
  => Sadece Cezayir mi?
  => Benin
  => Burkina-Faso
  => Cibuti
  => Çad
  => Gabon
  => Gine
  => Kamerun
  => Komor Adaları
  => Moritanya
  => Nijer
  => Senegal
  => Tunus
  Ingilizlerin Aborjin Soykırımı
  AB'nin Katliam ve Soykırım Sicili Raporu
  Bizi Suclayanlara Bir Bakalım
  Forum
  Faydalı Site ve Programlar
  Faydalı Linkler
  Sinema İzleyin
  DJ lik Yap
  İlginc Bir Zeka Testi
  Kardes Siteler
  Siteni Ekle (Reklam)
  Ziyaretçi defteri
  İletişim
  Uğur MUMCU
  Anıtkabir Özel Defteri
  Hoşgeldiniz
Gine
1885 Berlin Konferansı'nda Avrupalı sömürgeciler Batı Afrika topraklarının paylaşılması konusunda aralarında bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmada Gine, Fransızlara verildi. Bundan sonra 1887'de bugün Gine'nin başkenti olan Konakri'ye askeri garnizon kuran ve Gine'deki askeri güçlerini artıran Fransızlar, Futa Calon emirleri üzerindeki baskılarını artırdılar. 4. İbrahim Sori'den sonraki emir Ebu Bekir Sori'nin 1896'da öldürülmesinden sonra yerine geçen emir Fransız himayesini kabullendi. Bu olaydan sonra Gine, Fransız Batı Afrikası'nın bir parçası oldu. Bu olaydan sonra Futa Calon Müslümanlarının ileri gelenlerinden İmam Samori Ture ve oğlu Karamoko, Fransız himayesine karşı çıkarak cihada devam ettiler. Ancak İmam Samori 29 Eylül 1898'de Fransızlara esir düştü ve Gabon'a sürgün edildi. 1900'de de orada vefat etti. Fransız sömürgeciler diğer Batı Afrika ülkelerinde yaptıklarını Gine'de de yaptılar. Ülkeden İslâm'ın izlerini silmek için İslâmi eğitimi yasakladılar, İslâmi medreseleri ve eğitim kurumlarını kapattılar, ilim adamlarını ya öldürdüler veya vatanlarını terk etmeye zorladılar. Onların yerine ülkenin her tarafına hıristiyan misyonerleri yayarak hıristiyanlaştırma çalışması başlattılar. Ancak halk işgal yönetimini hiçbir zaman benimsemedi ve hıristiyan misyonerlerin propagandalarına da rağbet etmedi. Bağımsızlık arzusu da Ginelilerin gönüllerinden hiç silinmedi. 1950'lerden sonra bağımsızlık arzusu fiili eylemlere, genel grevlere, işçi hareketlerine vs.'ye dönüştü. Bu mücadelenin öncülüğünü Ahmet Seku Ture adlı bir şahıs yürütüyordu. Ahmet Seku Ture, Gine Demokratik Partisi adlı bir parti kurdu ve 1957'de yapılan seçimlerde 60 kişilik mecliste 56 üyelik kazandı. Gine halkı Fransız cumhurbaşkanı De Gaulle'ün sunmuş olduğu yeni anayasayı reddetti. Sonuçta Gine, 2 Ekim 1958'de bağımsız devlet oldu.
Bugün 10 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!
Artıway  
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol